Hayatın ilk 3-4 ayında bebeklerde görülen aşırı ağlamalar KOLİK olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım sağlıklı iyi beslenmiş bir bebekte günde 3 saatten uzun süren, haftada 3-4 günden fazla olan ve süre olarak 3 haftadan uzun süren ağlamayı kapsamaktadır.
Bir saattir durmadan ağlıyor veya son günlerde hep aynı saatlerde huzursuzlanıyor, ağlıyor, katılıyor gibi şikayetler çocuk doktorlarının, küçük bebekleri olan anne ve babalardan sıkça duydukları yakınmalardandır.
Hayatın ilk 3-4 ayında bebeklerde görülen bu tarz aşırı ağlamalar KOLİK olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım sağlıklı iyi beslenmiş bir bebekte günde 3 saatten uzun süren, haftada 3-4 günden fazla olan ve süre olarak 3 haftadan uzun süren ağlamayı kapsamaktadır. Huzursuzluk ve ağlama aslında yaşamın ilk üç ayında normal gelişimin bir parçasıdır. Kolikli bebekler ise günde ortalama 2-3 saate yakın ağlarlar ve ağlama kolay kolay sonlandırılamaz. Ağlamanın şiddeti en çok 6. haftada yükselir ve daha sonra yavaşça azalır. Kolikli bebeklerin genellikle öğleden sonra veya akşam üstü başlayan çığlıkla ağlama nöbetleri sırasında, yüz kızarıklığı, ellerini yumruk yapma, bacaklarını karnına çekme , sırtını geriye atma, ağrılı bir yüz ifadesi şeklinde bulguları olabilir. Karın sert ve şiş, kusma ve gaz çıkarma görülebilir. Ağlama nöbeti kendiliğinden başlar ve çevresel faktörlerle ilgisi yoktur, aniden olur ve başlayacağı önceden tahmin edilemez. Kolik genellikle ikinci haftadan sonra başlar ve 4 aylıktan önce düzelir, ancak % 30 bebekte 5. aya doğru uzayabilir. Koliği uzun süren bebeklerde genellikle beslenme ve uyku problemleri de bulunur. Kardeşler arasında ilk bebeklerin kolik nedeniyle doktora götürülme sıklığı daha fazladır.
Anne sütü ve mamayla beslenen bebeklerde kolik sıklığı aynı olduğundan, anne sütünden mamaya geçiş yanlış olur. Nedeni tam bilinmeyen kolikte, emziren annelerin diyetinden süt ürünleri, yumurta, buğday ve fındık gibi allerjenlerin çıkarılması yarar sağlayabilir. Bebek aynı zamanda mamada alıyorsa özel formüllü mamalar kullanmak yararlı olabilir. Tıbbi ilaçların yan etkileri de olabileceğinden doktor kontrolünde kullanılmasında yarar vardır. Nane, karanfil, dereotu, zencefil, meyan kökü, tarçın, kakule, rezene, kimyon gibi bitkilerin yağlarından oluşan karışımların gazı azalttığı gösterilmiş olsa da ne ölçüde güvenli ve yararlı olduğu bilinmemektedir. Ağlamayı azaltmak için çamaşır ya da kurutma makinesi, ya da elektrik süpürgesinin yanına koyma, bebek arabasında gezdirme, emzik kullanımı, kucakta taşıma, masaj gibi yaklaşımların kesin yararı gösterilmemiştir. Ancak hafifçe sallamak ve kucakta gezdirmek, sürekli ritmik uyaran vermek, müzik dinletmek, beslenme aralıklarını azaltmak, emzik, bebekten gelen sinyallere çabuk yanıt vermek, daha yoğun iletişim kurmak denenmelidir.
Sonuç olarak kolik, ilk üç ayındaki bebeklerde şiddetli ve uzun süren ağlamayla seyreden, nedeni tam olarak bilinmeyen, küçük bir oranda organik sorunla birlikte seyredebilen, kesin bir tedavisi olmayıp, nörolojik olgunlukla düzeldiği düşünülen bir tablodur. Aile içinde ciddi sıkıntılara yol açmakla birlikte, düzeldikten sonra ne bebek için ne de aile için bir sorun kalmamaktadır.