Hepimiz için hayat baş döndüren bir hızla akıyor. Hiçbirimizin artık eskisi gibi geniş vakitleri kalmadı. Tüm bu koşturmacanın içerisinde dahi uygulayabildiğimiz yüksek teknolojili, etkileri çok yüksek, yan etkileri ise neredeyse hiç olmayan, sosyal hayatımızdan bizi alıkoymayan ameliyatsız yüz germe işlemleri, giderek artan bir ivme ile pek çok hasta için cerrahi operasyonların yerini almaya başlamıştır.
AMELİYATSIZ YÜZ GERME İŞLEMLERİ
Hepimiz yaş aldıkça, adeta yaylı yatakların içinde bulunan yaylar gibi yüzümüzü sıkı tutan kollajen liflerinin gevşediğini, formlarını kaybettiklerini bunun sonucu olarak da özellikle yanaklarımızın aşağı doğru sarkmaya başladığını, yanak burun çizgimizin giderek derinleştiğini, gıdımızın yerçekimine karşı koyamayıp aşağı doğru sarkmaya başladığını, boyun çizgilerinin arttığını gözlemlemeye başlarız.
Bütün bu olumsuz gelişmeler, altın üçgen olarak adlandırdığımız tabanı yukarıda, sivri ucu ise çenemizde olması gereken gençlik üçgeninin formunu bozarak tam tersi döndürür. Bu da bizim daha yaşlı görünmemize neden olur.
Eski yıllarda daha genç görünebilmek için çoğu hasta çok daha fazla yan etki riski alarak, ağrı çekerek, iş hayatından ve sosyal hayattan haftalarca uzaklaşmak zorunda kalarak cerrahi operasyonlara zorunlu kalmaktaydı. Ancak şimdilerde hepimiz için hayat baş döndüren bir hızla akıyor. Hiçbirimizin artık eskisi gibi geniş vakitleri kalmadı. Tüm bu koşturmacanın içerisinde dahi uygulayabildiğimiz yüksek teknolojili, etkileri çok yüksek, yan etkileri ise neredeyse hiç olmayan, sosyal hayatımızdan bizi alıkoymayan ameliyatsız yüz germe işlemleri, giderek artan bir ivme ile pek çok hasta için cerrahi operasyonların yerini almaya başlamıştır.
Ameliyatsız yüz germe diye adlandırdığımız bu işlemler;
HIFU dediğimiz Fokuslu ultrason uygulaması, altın iğne dediğimiz iğneli Radyofrekans uygulaması, fraksiyonel lazer uygulaması, PRP uygulamaları, gençlik serumu uygulamaları ve Dermapen uygulaması olarak sıralanabilir.
HIFU Fokuslu ultrason; Fokuslanmış bir ses dalgası, özel bir başlık yardımı ile derinin hemen altında yer alan fibroblast dediğimiz hücre gruplarının olduğu bölgede sağlam deri alanları bırakacak şekilde milimetrik kontrollü hasarlar oluşturarak yaklaşık 1.5 mm sıklığında deri üzerinden kaydırılarak uygulanır. Amaç yeni kollajen üretimi başlatıp derinin eski sıkı yapısına geri dönmesini sağlamaktır.
Özellikle yanaklardaki ve gıdıdaki sarkmalarda belirgin toparlayıcı etkisinin olması bu işlemin “Ameliyatsız yüz germe” olarak adlandırılan işlemler arasında en önemli uygulama olmasını sağlamaktadır.
Tek seanslık bir uygulama olması da çok tercih edilmesini sağlamaktadır.
Yaklaşık 30-40 dakika süren çok kolay bir uygulamadır.
Etkileri 3 ila 6 ay içinde belirgin hale gelecektir. Yavaşça ancak yüksek bir başarı ile sonuç verir.
Dermapen uygulaması; kişiye özel kullanılan steril mikro iğnelere sahip bir başlığın ucuna takıldığı titreşimli bir cihaz yardımı ile deri üzerine mikro çukurlar açılarak uygulanır. Açılan bu mikro çukurlarla sağlam deri alanlarının aralarında kontrollü hasarlar oluşturarak derimizdeki onarım mekanizmasını çalıştırarak yeni kollajen üretimi başlatıp, daha pürüzsüz, daha canlı bir deri oluşturması sağlanır. Yüzde porlanma, akne skarları, lekelenmeler var ise belirgin bir iyileşme gözlenir.
İşlem öncesinde lokal anestezik bir krem sürülüp yaklaşık 30 dakika beklendikten sonra uygulama yapılır. Yaklaşık 30-40 dakika süren, ayda bir yapılan, ortalama 3 seanslık bir ağrısız bir uygulamadır.
PRP ise uygulanacak kişiden alınan kanın santrifüj aleti dediğimiz bir alet ile kırmızı kan hücrelerinin ayrıştırılıp, içinden trombositten zengin plazmanın bir enjektöre alınıp daha sonra özel ince iğnelerle deriye enjekte edilmesi yoluyla uygulanır. Uygulama yüz, boyun, el sırtı ve saçlı deriye yapılabilir. Yüz, boyun, el sırtında kollajen üretimini arttırma, gençleştirme ve sıkılaştırmaamacıyla uygulanır. Saçlı deri uygulamaları ise saç dökülmesini azaltmak ve saç kalitesini arttırmak amacıyla sıkıkla uygulanır. Saç ekimi sonrasında yapılırsa işlemin başarısını arttıracaktır.
PRP enjeksiyon metodu dışında aynı zamanda bir de Dermapen dediğimiz mikro iğnelerle veya Altın iğne dediğimiz cihazla açılmış mikro çukurların üzerlerine damlatılıp o kanallardan emdirilerek uygulanabilir, bu sıklıkla kullandığımız bir metoddur. Bu şekilde kullanıldığında tek başına yapılan dermapen veya altın iğne işlemlerine göre başarı belirgin artacaktır.
Son yıllarda belki de en popüler uygulama olan Altın iğne diye adlandırdığımız iğneli Radyofrekans uygulaması ise ucuna takılan kişiye özel steril mikroiğnelere sahip bir başlığın içindeki mikro iğnelerin derinin 1-2 mm. kadar içine batıp mikro çukurlar açarak yine o derinlikte yüksek güçlü Radyofrekans enerjisi vermesi yoluyla uygulanan bir işlemdir. Ayda bir uygulanır.
İşlem öncesinde lokal anestezik bir krem sürülüp yaklaşık 30 dakika beklendikten sonra uygulama yapılır. Ortalama 3 seanslık bir uygulamadır. Eğer derin akne çukurları veya aşırı pürüzlü bir deri ise 6 seansa çıkılabilir.
Açılmış bu mikro çukurların üzerlerine PRP veya kişinin problemlerine özel bazı solüsyonlar damlatarak emilmeleri sağlanıp, etkinin katbekat artması sağlanabilir.
Fraksiyonel lazer uygulaması; derinin yüzeyinde bu kez iğne ile değil lazer ışığı sayesinde sağlam deri adacıkları bırakacak bir şekilde mikron mikron çukurlar oluşturarak kontrollü hasarlar meydana getirip derinin bu hasarları onarırken deri yüzeyindeki akne skarları, porlanma ve lekelerin de azalmasını sağlayan ayda bir uygulanan, ortalama 3 seanslık bir işlemdir. İşlem genellikle 30 dakikada sonlanır. İşlemden sonra kızarıklıklar, milimetrik kabuklanmalar oluşur. Yaklaşık 4-5 gün sonra sosyal hayata dönülebilir.
Gençlik serumu uygulaması; Hyaluronik asit olarak adlandırdığımız deriye nem ve gerginlik veren, vücudumuzda varolan ancak yaşlandıkça azalan bu maddeyi ve kollajen üretimini uyaran ek bazı maddelerin de kombine edilerek hazırlandığı özel solüsyonları deri içerisine enjekte ederek yapılan, ortalama üç seanslık, 30 dakika süren, keyifli sonuç veren bir uygulamadır.
Bu işlemlerin hangisinin veya hangilerinin uygulanacağı kararının, yüzdeki problemlerin doğru tespit edilmesinden sonra hekim tarafından verilmesi gerekir. Örneğin sadece yanaklarda veya gıdıda sarkma varsa fokuslu ultrason uygulaması çok iyi sonuç sağlayabilecekken, beraberinde akne skarları, lekeler, porlanmada belirginleşme problemleri de var ise bir protokol oluşturulup Fokuslu ultrason, ardından da Altın iğne ve PRP’ nin de kombine kullanılması tahmin edilemeyecek kadar iyi sonuçlar sağlayacaktır.
Açıkçası hasta gözüyle küçük dokunuşlarla çok daha genç bir görünüm ne kadar cazip ise, hekim gözü ile de bu yaptığımız işlemlerden aldığımız güzel sonuçların verdiği büyük keyif bizlerin de bu işlemleri daha fazla yapmamıza büyük bir motivasyon oluşturduğunu söyleyebiliriz.