“Kardiyoloji tıbbın kalp ve damarlarla ilgilenen bölümüdür. Kardiyoloji dolaşım sistemini, yani kalbimizin ve vücudumuzdaki tüm damarlarımızın yapısal ve işlevsel fonksiyonunu inceler. “
Kardiyoloji, tıbbın kalp ve damarlarla ilgili olan özel bir dalıdır. Kalp hastalıkları bölümü, kalbin yapısını, işlevini ve sağlığını incelemenin yanı sıra, vücudumuzdaki tüm damarların (arterler, venler ve kılcal damarlar) yapısal ve işlevsel özelliklerini de kapsamaktadır. Kardiyologlar, kalp hastalıkları, damar hastalıkları ve dolaşım sistemi ile ilgili diğer sağlık sorunları üzerinde uzmanlaşmış hekimlerdir.
Kardiyoloji veya kalp bölümü, kalp ve damar hastalıklarının tanı, tedavi ve önlenmesi ile ilgilenir. Bu hastalıklar arasında koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, aritmi, hipertansiyon (yüksek tansiyon), kalp kapak hastalıkları ve doğuştan kalp hastalıkları gibi durumlar yer almaktadır. Kalp ve damar cerrahisi ve kardiyoloji arasındaki fark; kardiyologlar, bu hastalıkların belirtilerini değerlendirir, gerekli testleri yapar ve uygun tedavi yöntemlerini belirler.
Dolaşım sistemi, vücudumuzun tüm organlarına oksijen ve besin maddeleri taşımakla görevli olan karmaşık bir ağdır. Kalp, bu sistemin merkezinde yer alır ve kanı pompalayarak vücudun ihtiyaç duyduğu kan akışını sağlar. Kardiyoloji, bu sistemin işleyişini anlamak için çeşitli tanı yöntemleri kullanır. EKG (elektrokardiyogram), ekokardiyografi, stres testi ve anjiyografi gibi testler, kalp ve damar sağlığını değerlendirmek için yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir.
Kardiyologlar, hastalarının yaşam tarzı değişiklikleri yapmalarını teşvik eder, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve sigara içmeme gibi alışkanlıkların benimsenmesini önerir. Ayrıca, bazı durumlarda ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale gibi daha ileri tedavi yöntemleri de gerekebilir. Kardiyoloji, kalp sağlığını korumak ve kalp hastalıklarını önlemek için önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, kalp sağlığına dair bilinçlenmek ve düzenli kontroller yaptırmak, bireylerin genel sağlık durumunu iyileştirmek açısından büyük önem taşımaktadır.
Doğuştan olan kalp hastalıkları, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, damar sertliği, kalp krizi, kalp yetmezliği, kalp kapaklarının hastalıkları, kalp zarının hastalıkları, kalp kasının hastalıkları, kalbin ritim bozuklukları (aritmiler), kalp pili gerektiren durumlar, bayılmalar, kalbin kapak kas veya zarındaki enfeksiyonlar, periferik (çevresel) damarlarda hastalık, aort damarında balonlaşma (anevrizma) kardiyolojinin baktığı alanlardır.
Günümüz modern tıbbında her bölüm kendi içinde yan dallara, yani özel ilgi alanlarına ayrılmıştır. Kardiyoloji de bu kapsamda 3 yan dala ayrılmış olup bunlar kardiyak görüntüleme, girişimsel kardiyoloji ve elektrofizyoloji’dir.
Kardiyak Görüntüleme: adından da anlaşılacağı gibi kalbin ve damarların görüntülenmesi ile ilgilenir. Bu amaçla EKG, EKOkardiyografi (kalp ultrasonografisi), BT (bilgisayarlı tomografi), MR (manyetik rezonans inceleme), Holter ritim takibi gibi tetkikler kullanılır. Böylelikle kalp dokusu, kalp odacıkları, kalp kapakları ve vücudumuzun damarları ayrıntılı bir şekilde incelebilmektedir.
Girişimsel Kardiyoloji: temel olarak anjiyografik yöntemlerle yapılan tedavileri kapsar. Damarların balon/stent yöntemiyle açılması, kapak hastalıklarına anjiyografik yöntemle müdahale edilmesi (değiştirilmesi, mandal uygulanması) , kalp deliklerinin anjiyo yöntemiyle kapatılması girişimsel kardiyolojinin yaptığı işlemlerdendir.
Elektrofizyoloji: Kalbin elektriksel sisteminin değerlendirildiği, ritm bozukluklarının tedavi edildiği alandır. Elektrofizyolojik çalışma ile kalpte çarpıntıya neden olan odaklar saptanır ve ablasyon yöntemi ile çoğu hastada kalıcı tedavi imkanı sağlanır. Kliniğimiz aritmi laboratuvarında güncel teknolojiler eşliğinde kompleks aritmiler dahil tüm ritm bozukluklarının tedavisi yapılmaktadır. Kalp pilleri, ICD-şok cihazları ve kardiyak resenkronizasyon tedavileri de kliniğimizde başarı ile uygulanmaktadır.
TOBB ETÜ Tıp kardiyoloji bölümü olarak dünyanın referans alınan merkezlerinde yapılan hemen tüm işlemleri hastanemizde gerçekleştirebilir durumdayız. Bölümümüzde hekimlerimiz ilgi alanına göre çalışır. Örneğin çarpıntı şikayeti ile başvuran veya kalp pili gereken hasta elektrofizyolog tarafından görülür ve tedavisi planlanır. Göğüs ağrısı ile başvuran, anjiyo stent işlemi gereken veya kalbinde delik olan hasta girişimsel kardiyolog tarafından değerlendirilir. Bunun avantajı ne, hasta açısından ne anlama geliyor diye soracak olursak hastanın işi uzmanı tarafından ve hızlı bir şekilde halledilir.
» Elektrokardiyografi (EKG):
Ritim şeridi olarak da bilinmektedir. Kalp kasılmasından hemen önce elektriksel bir uyarı oluşur ve bu uyarı kalbin sağ kulakçığından köken alıp tüm kalbe yayılır. EKG bahsedilen elektriksel uyarıyı kâğıda aktarmakla elde edilir ve bu elektriksel uyarıyı değerlendirmek için kullanılır.
Çeşitli ritim bozuklukları, kalp damar hastalıkları (kalp krizi), sistemik hastalıklar bağlı kalpte olabilecek değişiklikler (kalınlaşma, genişleme vs.), kalp kası iltihabı tanısı ve takibinde kullanılır. Ek olarak ritim düzenleyici ilaçların etkisini izlemek amacı ile de EKG takibi gerekebilir.
» Ekokardiyografi(EKO):
Kalp ultrasonu olarak da bilinir. Ultrason dalgaları kullanarak kalbe ait görüntüler elde edilir ve ekrana aktarılır. Kalbin hem yapısal/anatomik hem de fonksiyonel olarak çalışmasını değerlendirir. Göğüs kafesinden çeşitli bölgelerden kalp değişik açılarda değerlendirilir. Ekokardiyografi cihazında bulunan prob denilen kısma ıslak jel sürülmesi ile görüntü kalitesi arttırılacaktır. Test karanlık bir odada yapılmaktadır. Doktorunuz daha iyi görüntü elde edebilmek için sizi yönlendirecek ve çeşitli manevralar yaptıracaktır. Bu test ile görüntü elde edilmesi şişman, astımlı veya akciğerde su toplayan hastalarda başarılı olmayabilir, o zaman doktorunuz başka görüntüleme testleri isteyebilir.
Kalp kapakları(darlık-yetmezlik, romatizma), kalp kası (kalp krizine bağlı etkilenme, kalp yetmezliği), ana damarlar (aort yırtılması, aort genişlemesi), protez (yapay) kapakların çalışması, doğuştan kalp hastalıkları(kalpte delikleri, damarların yer değiştirmesi, karıncık ve kulakçıkların gelişim bozuklukları) değerlendirilir. Ayrıca başlanan tedaviye yanıtın takip edilmesinde de EKO sık kullanılan testlerdendir.
» Eforlu EKG:
Bant üzeninde yürüyerek veya bisiklette pedal çevirerek hastayı belirli seviyede strese maruz bırakarak yapılır. Belirlenen aralıklalar efor testinin eğimi veya pedalin çevirme direnci artacaktır. Bu sırada hastanın şikâyetleri, kan basıncı ve EKG takibi yapılmaktadır. Hastanın strese yanıtı takip edilir ve not edilir. Belirlenen hedef kalp hızına ulaşılınca test sonlandırılır. Yakın zamanda kalp krizi geçiren, ciddi kapak hastalıkları olan, kalp kası hastalıkları olan, tansiyonu aşırı düşük olan veya yüksek olan hastaların bu testten önce mutlaka doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Özellikle kalp damar tıkanıklıklarının tanısında kullanılır. Bunun yanında başlanılan ilaç tedavisinin yeterliliği, efor kapasitesi değerlendirmek için de kullanılır.
» Tansiyon Holter (ayaktan kan basıncı takibi):
Walkmen benzeri küçük bir cihazdır ve 24 saat kan basıncı ölçümü yapıp kayıt eder. Gündüz yarım saat gece bir saat aralıklarla kan basıncı ölçülür. Hipertansiyon(kan basıncının yükselmesi) için öncelikle tercih edilen tanı yöntemidir. Günlük yaşantı sırasındaki değişiklikleri ortaya koyar. Gece de kan basıncı ölçümünün devam etmesi bu testin avantajıdır. Ayrıca kan basıncı düşürücü ilaçların etkinliğini araştırmak için de bu teste başvurulabilir. Bazen de ilaçların yan etkisi sonucunda aşırı kan basıncı düşmesinden şüphelenildiğinde bu teste başvurulabilir.
» Ritim Holter (Ayaktan kalp ritim takibi):
Tansiyon holter cihazı gibi walkmen benzeri bir cihazdır. Cihazın marka ve modeline bağlı olarak değişen sayıda kablolar bulunmaktadır. Bu kablolar göğüs kafesine palet denilen yapışkan yamalar aracılığı ile tutturulur. 24 saat boyunca kalp atışlarınızı kayıt eder. İhtiyaca bağlı olarak kayıt süresi uzatılabilir.
Ritim bozukluklarının tanı ve takibinde faydalanılır. Çarpıntı ve bayılma şikâyetlerinin sebebini ortaya koymakta da bu test istenilebilir. Eğer ritim düzenleyici ilaç alıyorsanız ilacın etkinliğinin takibinde de bu test kullanılabilecektir.
» Tilt Testi:
Eğik masa testi adı ile de bilinir. Hasta 30-45 dakika boyunda 70-75 derece eğimli bir masaya yatmış şekilde bekler. Bu sırada kan basıncı, nabız ve şikâyet takibi yapılır.
Bayılma ve kan basıncı düşüklüklerini değerlendirmek için kullanılır.
» Koroner anjiyografi:
Koroner arter kalbin kendisini besleyen damarlara verilen isimdir. Koroner anjiyografi ise bu damarları görüntüleme işlemine verilen isimdir.
Anjiyografi işlemi çeşitli yollardan yapılmaktadır. Daha önceden sağ veya sol kasıktaki geniş atar damar kullanılırken teknolojinin gelişmesiyle sağ veya sol koldaki küçük atar damarlar da kullanılır hale gelmiştir. Koldan yapılan işlemin avantajları hastanın hızlıca ayağa kalkması, kanamanın az olması, taburculuğun erken olmasıdır. Görüntüleme için hastaların damar yapısı farklı olduğundan çeşitli büyüklükte ve şekilde borucuklar kullanılmaktadır. Bu borucuklar kasıktan veya koldan kalp damarının ağzına kadar ilerletilip damarın içerisine sokularak işlem yapılır. Bu borucuklar aracılığıyla boya madde kalp damarlarının içine verilecektir ve damar görüntülenecektir. Görüntüleme sonucunda darlık olup olmadığı ve varsa nerede olduğuna göre tedavi seçimi yapılır.
Koroner anjiyografi için mutlaka hastaneye yatmak gereklidir. İşlemden önce yapılması gereken birtakım hazırlık işlemleri olacaktır. Anjiyografi sırasında kullanılan boya maddesine karşı alerji gelişebileceğinden ve aynı boya maddesi böbreklerde yetmezlik yapabileceğinden dolayı ön hazırlık için size ilaç başlanması gerekebilir. Daha önceden anjiyografi yapıldıysa ve sorun yaşadıysanız bunu mutlaka doktorunuzla konuşmanız gereklidir. Bazı ilaçların işlemden önce kesilmesi gerekeceğinden işlemden önce doktorunuzun ilaçlarınızı bilmesi önemlidir.
Anjiyografi esasen tanı yöntemidir. İşlem sırasında darlıklara herhangi müdahale yapılmaz. Ancak gerekli izni verdiyseniz aynı seansta stent veya balona uygun darlık saptanırsa bu darlıklara stent veya balon işlemleri yapılabilir.
Anjiyografi işlemi katater laboratuvarı denilen özel odada yapılmaktadır. Kateter odasında ayrıca basınç ölme cihazı da varsa kalp kalp darlıkları, kalp kapak yetmezlikleri, kalp delikleri ve doğuştan kalp hastalıklarının da tanı ve tedavisine yönelik işlemler yapılabilmektedir.
» Periferik anjiyografi:
Koroner damar dışında kalan diğer damarların görüntülenmesine verilen isimdir. Bu damarlar genellikle çeşitli organları ve bacak-kol kaslarını beslerler. Beyin ve böbreklerin damarlarının görüntülenmesine özel isim verilir, beyni besleyen şah damarlarının görüntülenmesine “karotis anjiyografi” ve böbrekleri besleyen damarların görüntülenmesi “renal anjiyografi” denilir.
Periferik anjiyografide de çeşitli şekil ve büyüklüklerde borucuklar kullanılarak darlığın olup olmadığına ve darlık varsa stent/balon gerekip gerekmediğine bakılır.
Periferik anjiyografi geleneksel olarak opak madde denilen boya ile yapılabildiği gibi karbondioksit ile de yapılabilmektedir. Karbondioksitin avantajı geleneksel boya ile izlenebilen böbrek yetmezliği ve alerji gibi risklerin olmamasıdır. Ancak şah damarlarına karbondioksit anjiyo işlemi yapılamamaktadır.
Kalp damar darlıklarının açılması (koroner anjiyoplasti/stent)
Koroner arterler kalbi besleyen damarlara verilen isimdir. Bu damarların tıkanması sonucunda göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi şikayetler gelişebildiği gibi kalp krizi gibi durumlar da ortaya çıkabilir. Bu damarların mekanik olarak açılması balon ve/veya stent ile mümkün olmaktadır. Stentler metalden yapılan ağ örgüsüdür. İçerisinde ağ örgüsünü açmak için balon bulundurur, stentin içindeki bu balon darlığın olduğu yerde şişirilerek açılır. Arkasından balon indirilerek sistem geri çekilir, ağ örgü darlığı açmış şekilde damar içinde kalır. Stent darlığın olduğu yere özel borucukların içinde ve özel ince teller yardımı ile ilerletilir. Bu stentin üzeri birkaç hafta sonra damar dokusu tarafından sarılır ve kandan izole edilmiş olur. Tıkanıklığın olduğu damarın özelliklerine göre stentlerin boyu ve genişliğine karar verilir. Ayrıca bazı hasta özelliklerine bazı stentler özellikle tercih edilebilir. Örneğin sol ana koroner denilen ana damarda yüksek basınçlarda genişleme özelliği olan stentler tercih edilmektedir.
Anjiyografi ile hasta değerlendirdikten sonra koroner damarlar için balon/stent kararı alınırsa hastanın klinik durumu ve darlığın özelliklerine göre hemen masada damar açma işlemi yapılabilir veya işlem birkaç gün sonraya ertelenebilir.
Stent işlemi kasıktan veya koldan yapılabilmektedir. Ancak bazı özel durumlarda 2 veya 3 stent aynı anda kullanıldığı için bu durumlarda kasıktan geniş borucuklarla işlem yapmak gerekecektir.
İşlem sırasında durma göre sakinleştirici ilaç verilebilmektedir.
Stent veya balon işleminden sonra belirli süre kan sulandırıcı ilaç almanız gerekecektir. Bu süre kullanılan malzeme ve hastalığınızın durumuna göre değişecektir.
Hastalığınızın ciddiyetine göre hastanede yattıktan sonra taburcu edilirsiniz. Eğer stabil bir darlığa müdahale edildiyse bu süre bir gün, kalp krizine müdahale edildiyse birkaç gün sürecektir. Bunun yanında işlem sırasında gelişebilecek olan olumsuz durumlarda da hastanede yatışınız uzayacaktır.
Periferik damar tıkanıklıklarının açılması (balon/stent)
Kol, bacak, beyin ve böbrek damarlarının açılmasını içerir. Anjiyografi sonrasında hastanın ve darlığın özelliklerine göre malzeme seçimi yapılır. Darlığı açmak için balon ve stent kullanılmaktadır. Kasık veya koldan girerek darlığa ilerletilen balon/stent darlık hizasında şişirilerek darlık ortadan kaldırılır.
İşlem sırasında durma göre sakinleştirici ilaç verilebilmektedir. Ayrıca periferik damar açma işlemleri (diz altındaki ince damarlarda) uzun sürdüğünden bazen genel anestezi verilmesi gerekebilmektedir.
Şah damar açılması diğer damarlara göre daha özelliklidir. Şah damarına müdahale ederken filtre denilen bir cihaz daha kullanılır. Filtre ile küçük pıhtıların beyne gitmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır.
İşlem için hastanede yatmanın gerekecektir. klinik durumunuza, kullanılan malzemelere ve işlem sırasında ortaya çıkabilecek sorunlara bağlı değişmekle birlikte birkaç gün hastanede yatmanız gerekecektir.
İşlemden sonra kan sulandırıcı ilaçlar almanız gerekecektir. Bu ilaçların süresi klinik durumunuz ve kullanılan malzemeye göre değişecektir
Kalp deliği kapatılması (atriyal septal defekt)
Doğuştan gelen kalp hastalıklarının başında atriyal septal defekt denilen kalbin kulakçıkları arasındaki kas duvarda delik olması gelir. Bu surumda kalbin sol kulakçığından sağ kulakçığa kan kaçışı olmakta ve ilerleyen aşamalarda ise akciğerlerde basınç artışı ortaya çıkmaktadır. Nihayetinde kalbin sağ tarafını etkileyen yetmezlik gelişecektir. Bu yetmezlik durumu ortaya çıkmadan bu deliğin kapatılması önerilir. Ek olarak kalbin sağ tarafından gelen pıhtı bazen sol tarafa geçerek beyne gidip felç de yapabilir. Bu da kapatmak için ayrı bir sebeptir.
Kapatma işlemi için cerrahi olmayan yöntem kasıktan girerek özel cihazlarla deliğin kapatılmasıdır. Bu cihazlar sağ ve sol olmak üzere iki diskten oluşur. Ortada kalan kısım deliği kapatır, sağ ve sol diskler aracılığı ile cihaz kulakçıklara tutunur.
İşlemde anestezi veya sakinleştirici almanız gerekebilir.
İşlem sonrasında enaz 6 ay süre ile kan sulandırıcı almanız gerekecektir. Yarıca bazı işlemlerde (diş çekimi, operasyon vs.) kalpte enfeksiyon gelişmesine karşı koruyucu antibiyotik kullanmanız gerekecektir.
Romatizmal kapak darlığının balonla açılması (mitral kapak balon valvoplasti)
Mitral kapak sol kulakçık ve karıncık arasında bulunur. Çocukluk çağda geçirilen boğaz enfeksiyonu sonrası kalbin de etkilenmesi ile oluşur. Kalp kapağı kalınlaşır, hareketi kısıtlanır ve zamanla kireçlenir. Sol kulakçıktan sol karıncığa kan akımı azalır ve yavaşlar. Buna bağlı nefes darlığı ve yorulma gibi şikayetler ortaya çıkar.
Özel cihazlarla ve tellerle kasıktan girilerek kalbin sağ kulakçığına oradan da sol kulakçığa geçilir. Buraya yerleştirilen boru sistemi ile balon sol kulakçığa ve oradan da sol karıncığa iletilir. Tam kapak hizasında balon şişirilir. Yeterli açıklık sağlamak için birkaç defa daha balon şişirilmesi gerekebilir.
İşlemde anestezi gerekebilir.
İşlem için hastaneye yatış gereklidir ve yatış birkaç gün sürebilir.
Mitral kapak darlığında balon ile açma tedavisi her hastaya uygun olmayabilir. İşlemden önce ultrason ile kalp kapağı değerlendirilip ona göre karar verilir.
Aort kapak darlığı açılması (TAVI)
Kireçlenmiş aort kapak darlığında baş vurulan tedavi yöntemidir. Aday hastalar ameliyatı kaldıramayacak kadar yüksek riskli ve yaşlı hastalardır. Aort kapağı sol karıncık ve kalpten çıkan ana damar olan aort arasında yer alır. İşlem genellikle her iki kasık kullanılarak yapılır. Kasıklarda tıkanıklık olduğunda ise nadiren kol damarları kullanılmaktadır.
İşlemden önce tomografi ile kalp damarları, bacak damarları ve kapağın yapısı incelenmelidir. Bu inceleme sonucuna göre işlem bölgesi ve kapak cinsi seçilecektir. Özel tellerle kasıktan ilerletilip Aort kapak darlığı geçilir. Daha sonra bu tel üzerinden protez kapak kireçlenmiş ve darlık gelişmiş aort kapağına uygun şekilde yerleştirilir. İşlemde balon kullanılması gerekebilir. Balon aynı sistem üzerinden kireçlenmiş kapakta şişirilir. Balon yapay kapaktan önce veya sonra kullanılabilmektedir. Bazı kapaklar ise balon üzerine yerleştirilmiştir yani kapak balonla açılmaktadır.
İşlem sırasında genel anestezi uygulanır. Hasta tahminen bir gece yoğun bakımda izlenecektir. Herhangi sorun yaşanmazsa hasta birkaç gün içinde taburcu olmaktadır. Özellikle kalp ritminde blok gelişmesi ve pil takılması ihtimaline karşı yakın takip gerektirmektedir.
Hasta belirli süre kan sulandırıcı ilaç alacaktır.
Yılların tecrübesine sahip doktorlarımız, son teknolojik ekipmanlarımız ve modern hastanemizle sizlere en güvenilir ve en kaliteli sağlık hizmetini vadediyoruz.