İçerikler
ToggleMayıs Ruhuyla: Çalışan Sağlığı ve Güvenliği, Hayatın Kalbi
Her yıl 1 Mayıs, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de emeğin, dayanışmanın ve çalışma yaşamının değerinin kutlandığı anlamlı bir gün olarak karşılanır. Bu özel günde, çalışma hayatının sadece üretim ve hizmet sunmakla sınırlı olmadığını, aynı zamanda bu süreçte yer alan en değerli varlığımız olan “insanın” sağlığının ve güvenliğinin korunmasının temel bir hak ve kaçınılmaz bir sorumluluk olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ailesi olarak, 2005 yılından bu yana sağlık hizmeti sunarken, bu hizmeti mümkün kılan değerli çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği her zaman öncelikli gündem maddemiz olmuştur ve olmaya devam edecektir.
Kuruluşumuzdan bu yana geçen neredeyse yirmi yıllık süre zarfında, yaklaşık 650 kişilik büyük bir aile haline geldik. Bu aile içerisinde 100 doktorumuz, 150 hemşiremiz ve 400’e yakın diğer sağlık personelimizle birlikte, insan sağlığına hizmet etmenin kutsal sorumluluğunu omuzluyoruz. Bizler, şifa dağıtan eller olarak, öncelikle kendi sağlığımızın ve güvenliğimizin güvence altında olduğundan emin olmalıyız ki, hastalarımıza en iyi hizmeti kesintisiz bir şekilde sunabilelim. İşte bu noktada İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG) kavramı, kurumumuzun ve tüm çalışma yaşamının kalbine yerleşmektedir.
İşçi Sağlığı ve Güvenliği: Kapsamlı Bir Yaklaşım
İşçi Sağlığı ve Güvenliği, en basit tanımıyla, çalışanların işyerindeki risklerden korunarak sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamaya yönelik sistemli çalışmalardır. Ancak İSG, sadece kaza ve yaralanmaları önlemekten çok daha ötesini ifade eder. Fiziksel sağlığın yanı sıra, ruhsal ve sosyal iyilik halini de kapsayan bütüncül bir yaklaşımdır. İşyerinde karşılaşılabilecek tehlikelerin belirlenmesi, risklerin değerlendirilmesi, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması, çalışanların eğitilmesi ve sağlıklarının düzenli olarak gözetim altında tutulması, İSG’nin temel bileşenleridir.
Özellikle sağlık sektörü gibi dinamik ve riskli bir alanda İSG’nin önemi katlanarak artar. Hastane ortamları, biyolojik ajanlar (virüsler, bakteriler), kimyasal maddeler (ilaçlar, dezenfektanlar), fiziksel riskler (radyasyon, gürültü), ergonomik riskler (hasta taşıma, uzun süreli ayakta durma), psikososyal riskler (yoğun çalışma temposu, stres, tükenmişlik sendromu, şiddet) gibi çok çeşitli tehlikeleri barındırır. Bu risklerin doğru yönetilmesi, hem çalışanlarımızın hem de sunduğumuz hizmetin kalitesi açısından hayati önem taşır.
Türkiye’de İş Kazaları Gerçeği ve Çalışma Hayatına Etkisi
İSG alanındaki çabaların ne denli kritik olduğunu anlamak için, ülkemizdeki iş kazası ve meslek hastalığı istatistiklerine göz atmak üzücü bir tabloyu gözler önüne serer. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri, her yıl binlerce çalışanın iş kazası geçirdiğini, yüzlercesinin ise hayatını kaybettiğini veya kalıcı sakatlıklar yaşadığını göstermektedir.
Henüz 2024 yılının tamamına ait konsolide SGK iş kazası ve meslek hastalığı istatistikleri resmi olarak açıklanmamış olmakla birlikte, önceki yılların verileri sorunun büyüklüğünü ortaya koymaktadır. Örneğin, SGK’nın en son yayımlanan yıllık istatistiklerine göre 2023 yılında Türkiye genelinde toplam 691.350 iş kazası meydana gelmiş ve bu kazalarda 1.413 çalışanımız hayatını kaybetmiştir. Bu rakamlar, günde ortalama 1894 iş kazası ve 3.8 çalışanın hayatını kaybetmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca, meslek hastalığı sayısı 3.416 olarak kaydedilmiştir. Ancak meslek hastalıklarının teşhisinin ve bildiriminin doğası gereği bu sayının gerçekte çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir.
Bu sayılar sadece istatistiksel veriler değildir; her biri bir insan hayatını, bir aileyi, bir dramı temsil etmektedir. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının çalışma hayatına etkileri çok yönlüdür:
-
- İnsani Boyut: En ağır bedel, yaşanan can kayıpları ve kalıcı sağlık sorunlarıdır. Çalışanın kendisi ve ailesi için geri dönüşü olmayan fiziksel ve ruhsal travmalara yol açar. Yaşam kalitesini düşürür, sosyal hayattan uzaklaştırır.
- Sosyal Boyut: Kazayı yaşayan çalışanın yakın çevresi, iş arkadaşları da olumsuz etkilenir. İşyerindeki genel moral ve motivasyon düşer. Toplumda güvensizlik hissi yaratabilir.
- Ekonomik Boyut: İş kazaları ve meslek hastalıkları devasa ekonomik maliyetlere neden olur. Bunlar doğrudan maliyetler (sağlık harcamaları, tedavi masrafları, iş göremezlik ödemeleri, cenaze masrafları) ve dolaylı maliyetler (iş günü kayıpları, üretim/hizmet kesintileri, hasar gören ekipmanların tamiri veya yenilenmesi, hukuki süreçler, itibar kaybı, yeni personel eğitimi maliyetleri) şeklinde ikiye ayrılır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, iş kazaları ve meslek hastalıklarının ekonomik maliyeti, ülkelerin gayri safi yurt içi hasılalarının (GSYİH) ortalama %4’üne kadar ulaşabilmektedir. Türkiye özelinde bu oranlar milyonlarca, hatta milyarlarca dolarlık bir kayba işaret etmektedir. Örneğin, 2023 GSYİH’mız göz önüne alındığında, %4’lük bir maliyet 40-50 milyar dolar civarında bir rakama denk gelebilir ki bu, önlenebilir maliyetlerdir.
- Verimlilik ve Kalite Boyutu: Sağlıksız ve güvensiz bir çalışma ortamı, çalışanların motivasyonunu düşürür, dikkat dağıtır ve hata yapma olasılığını artırır. Bu durum, üretimde veya hizmet sunumunda verimlilik kayıplarına ve kalitenin düşmesine yol açar. Hastane gibi hata payının sıfır olması gereken bir kurumda, çalışan sağlığındaki en ufak bir bozulma, hasta güvenliğini doğrudan etkileyebilir.
Çalışan Sağlığının Çalışma Hayatındaki Anlam ve Önemi
Çalışan sağlığı, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk ve sürdürülebilir başarının temel şartıdır. Sağlıklı çalışanlar, bir kurumun en değerli varlığıdır. Onların fiziksel ve zihinsel iyi oluşları, çalışma hayatının bütünü üzerinde derin ve olumlu etkilere sahiptir:
- Artan Verimlilik ve Performans: Sağlıklı çalışanlar daha enerjik, daha odaklanmış ve daha üretken olurlar. Kronik ağrıları, stres seviyeleri düşük olan bireyler, görevlerini daha etkin bir şekilde yerine getirirler. Yapılan araştırmalar, çalışan sağlığına yatırım yapan şirketlerde verimliliğin %20’ye varan oranlarda artabildiğini göstermektedir.
- Azalan Devamsızlık ve İş Gücü Kaybı: Sağlıklı çalışanlar daha az hastalanır ve işe devamsızlık oranları düşer. Bu da hem kurumsal maliyetleri azaltır hem de iş akışının kesintisiz devam etmesini sağlar. SGK verilerine göre, 2023 yılında iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle toplam 15.958.959 gün geçici iş göremezlik ödemesi yapılmıştır. Bu rakam, ne kadar büyük bir iş gücü kaybının yaşandığının somut bir göstergesidir.
- Daha Yüksek Moral ve Motivasyon: Sağlıkları ve güvenliklerinin önemsendiğini hisseden çalışanlar, kuruma daha bağlı olurlar. Motivasyonları artar, iş tatminleri yükselir. Bu da daha pozitif bir çalışma ortamı yaratır.
- Daha Az İş Kazası ve Meslek Hastalığı: Çalışan sağlığına yapılan yatırımlar, risklerin erken tespit edilmesine ve önleyici tedbirlerin alınmasına olanak tanır. Bu durum, iş kazası ve meslek hastalığı oranlarını doğrudan düşürür. Güvenli bir işyerinde çalışmak, çalışanın stresini azaltır ve dikkatini artırır.
- Kurumsal İtibarın Güçlenmesi: Çalışan sağlığına ve güvenliğine önem veren kurumlar, hem çalışanlar hem de toplum nezdinde daha itibarlı olarak algılanır. Bu durum, yetenekli iş gücünü çekme ve elde tutma konusunda önemli bir avantaj sağlar.
- Daha İyi Hasta Bakımı (Hastaneler İçin): Sağlık sektöründe, çalışan sağlığı ile hasta güvenliği arasında doğrudan bir ilişki vardır. Fiziksel veya zihinsel olarak yorgun, stresli veya güvensiz hisseden bir sağlık çalışanı, hata yapmaya daha yatkın olabilir. Oysa sağlıklı, dinlenmiş ve güvende hisseden bir ekip, hastalarına en üst düzeyde, hatasız ve şefkatli bakım sunabilir.
TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde İSG Kültürü
TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi olarak, 2005 yılından beri inşa ettiğimiz kurumsal yapımızda, çalışan sağlığı ve güvenliğini sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda temel bir değer olarak benimsiyoruz. Hastanemizin özel yapısı ve barındırdığı riskler göz önünde bulundurularak, İSG alanında sürekli iyileştirme prensibiyle hareket ediyoruz.
Hastanemizdeki her bir doktorumuz, hemşiremiz, teknisyenimiz, idari personelimiz ve destek hizmetleri çalışanımız, İSG zincirinin vazgeçilmez bir halkasıdır. Biyolojik atıkların güvenli yönetimi, kesici-delici alet yaralanmalarının önlenmesi, kimyasal madde maruziyetinin kontrolü, hasta taşıma teknikleri konusunda ergonomik eğitimler, vardiyalı çalışmanın getirdiği risklerin yönetimi ve psikososyal destek hizmetleri gibi birçok alanda aktif çalışmalar yürütülmektedir.
İSG eğitimleri, risk değerlendirmeleri, acil durum planları, düzenli sağlık gözetimleri ve gerekli kişisel koruyucu donanımların temini gibi adımlar, güvenli bir çalışma ortamı sağlamak için attığımız somut adımlardır. Ancak İSG kültürü, sadece yönetim tarafından alınan kararlarla değil, tüm çalışanların katılımıyla gelişir. Her bir çalışanımızın riskleri fark etme, güvenli çalışma prosedürlerine uyma ve potansiyel tehlikeleri bildirme sorumluluğu bulunmaktadır.
Yaklaşık 650 kişilik büyük ekibimizin her bir ferdinin sağlıklı ve güvenli bir şekilde görevini yerine getirebilmesi, hastanemizin başarısı ve hastalarımıza sunduğumuz hizmetin kalitesi için en temel şarttır. 1 Mayıs İşçi Bayramı vesilesiyle, bu büyük ailenin her bir ferdinin emeğini ve değerini bir kez daha teslim ediyoruz. Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı, sizlere duyduğumuz saygının ve minnetin en somut göstergesidir.
İşçi Sağlığı ve Güvenliği, sadece yasal bir yükümlülük değil, aynı zamanda insani, etik ve ekonomik bir zorunluluktur. Türkiye’deki iş kazası ve meslek hastalığı istatistikleri, bu alanda atılacak her adımın ne denli hayati olduğunu acı bir şekilde ortaya koymaktadır. Çalışan sağlığına yapılan yatırım, sadece bireyin değil, tüm toplumun refahına yapılan bir yatırımdır.
TOBB ETÜ Tıp Fakültesi Hastanesi olarak, 2005 yılından beri omuz omuza çalıştığımız, sağlık ordumuzun değerli 650 neferinin her birinin sağlığı ve güvenliği bizim için önceliktir. 1 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlarken, tüm çalışanlarımızın sağlıklı, huzurlu ve en önemlisi güvenli bir çalışma hayatına sahip olması dileğimizi yineliyoruz. Güvenli bir gelecek, sağlıklı çalışanlarla inşa edilecektir.
Unutmayalım ki; en iyi iş, güvenli yapılan iştir.
Sağlıklı ve Güvenli Çalışma Dileğiyle,