Bu olayları anlatmaya başlamadan önce Trabzon insanının karakterini daha iyi anlamanızı sağlayacak bir hikayeden bahsedeyim. Benimle aynı dönem asistanlık için Trabzon’a gelen arkadaşım sabah altı civarı Trabzon’a varmış. Büfeden içecek birşeyler almak için arabasını yolun kenarına park etmiş. Arabadan iner inmez, sonradan taksi şoforü olduğunu farkettiği birinin kendisine seslendiğini duymuş;

_Hop delikanlı

_Buyrun

_Öncelikle şehrimize hoşgeldin

_Sağolun

_Araban benim taksinin önünü kapattı, şimdi bir yolcu çıksa ben buradan nasıl çıkacağım?

_Şu karşıki büfeden meyve suyu alıp gelicem abiciğim, 10 saniye sürmez

_İyi diyosun, hoş diyosun da bir yolcu beni çağırsa ben buradan nasıl çıkacağım?

_10 saniye abiciğim!

_ İyi diyosun, hoş diyosun da bir yolcu beni çağırsa ben buradan nasıl çıkacağım?

_Tamam, tamam, demiş ve arabasını bir metre ileri aldıktan sonra büfeden meyve suyunu almış, arabasına girerken de biraz sinirli bir şekilde sormuş;

_Ben büfedeyken müşteri gelmedi mi abiciğim?

Yüzünde sürekli bir gülümseyen ifade olan taksici hiç istifini bozmadan cevap vermiş;

_Bu saatte yolcu olmaz uşağım…

Artık Trabzon insanı hakkında bir fikir sahibi olduğunuza göre birazdan anlatacağım olayların gerçek olduğuna inanmanız kolay olacaktır. Saat 23:00 civarı, acil servisin hemen girişindeki intern odasında kalabalık bir grup olarak oturuyorduk. Kırklı yaşlarda, sağ el işaret parmağını sağ kulak deliğine sokmuş, paniği yüzüne yansımış bir haldeki hasta hızlıca odadan içeri girdi ve gözlerini iyice açarak titreyen bir ifadeyle konuştu;

_Kulağıma sinek kaçtı!

_Çekin parmağınızı çıksın, dedi interlerden birisi.

Bir anlık tedirginlikten sonra işaret parmağını kulağından çekti hastamız. Bir anlık tedirginlikten sonra da sinek uçuverdi kulaktan. Tabii hasta dahil herkeste bir kahkaha koptu. Meğer hasta, köyünden, üç saatlik yoldan, parmağıyla kulağını tıkamış bir şekilde hastaneye varmak için zorlu bir yoldan geliyormuş…

İncirler olgunlaşmaya başladığında incir ağacından düşmeye başlar yöremin insanı. Yaş, cinsiyet ayırt etmeksizin, yediden yetmişe herkes düşer. 83 yaşında teyze bakmışlığım var benim. Bir gün nöbet devralırken, dört hasta mevcuttu travma odasında. Devreden arkadaşım anlatmaya başladı;

_Altuğ, bu incirden düşme, pelvis kırığı, bu da incirden düşme bacağı alçıya alınacak, bu hasta da incirden düşme, kanama takibi yapılıyor, bu sonuncusu armuttan düşme. Armuttan düştüğünü duyunca hastaya döndüm;

_ Geçmiş olsun, herkes incirden düşerken sen niye armuttan düştün amcacığım?

_ Doktorum bizim bahçede armut ağacı incirin yanındadır, incir ağacı tehlikeli olduğu için armuta çıktım, armuttan incire uzanıp toplayayım derken düşüvermişim

_ Şimdi oldu…

Bilmeyenlere kısaca özetleyeyim; akut apandisitte ağrı, kural olmamakla birlikte, genel olarak midede başlar, ilerleyen saatlerde ağrı karnın sağ alt köşesine ilerler. O gün baktığım hastanın da ağrısı karnının sağ alt köşesindeydi ve muayenesi de akut apandisit ile uyumluydu.

_Bak amcacığım, dedim buraya bastırınca çok ağrıyor ya (sağ alt köşeye bastırıyorum), sol tarafa bastırınca da ağrıyor mu?

_ Yok. Öte taraftaki kadar değil

_ Sadece burası mı ağrıyo (Sağ alt köşeyi gösteriyorum)

_ Bastırınca orası çok ağrıyor

_ Peki ağrı hep sağ alt köşede miydi?

_???

_ Ağrı diyorum amca, nerede başladı?

_ Akçaabat’ta başladı evladım…

Doktora sevginin, saygının had safhada olduğu Trabzon, bir doktor için mesleğini çok keyifli bir şekilde icra edebileceğiniz bir bölgedir. Bir gün yazdığım reçeteyi anlatırken karşımdaki hasta sözümü kesti ve dedi ki;

_ Yukarda Allah burda sen, reçeteye zehir yazsan ben o zehiri bulup içerim doktorum. Sen bana hiç ilaçları anlatma, eczacı da yazar üzerine nasıl kullanacağımı, var mı benden bir isteğin?

_ Geçmiş olsun

_ Allah razı olsun

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Polikliniklerde, doğru yaklaşım olarak, ilk tetkik en olası tanıya yönelik istenirken Acil Tıp Uzmanı ilk tetkiki en riskli tanıya yönelik ister. Örneğin mide ağrısı, bulantı ile gelen hastada en olası tanılar karın içi organ patolojilerinin sebep olduğu hastalıklar iken, olası tanılar içinde daha az görülen bir tanı da olsa, kalp krizine yönelik tetkikler ilk olarak yapılır. Hastalar bazen bu tetkikleri gereksiz bulsa da unutulmaması gerekir ki acil serviste ilk hedef hasta memnuniyeti değil hasta sağlığıdır.